Bajar: Aşağı inmek, İndirmek, Düşürmek, Alçaltmak
Bajo: Düşük, Kısa
Debajo (de): Aşağıda, Altta
Ahmet es un poco bajo para su edad.
Ahmet yaşı için biraz kısadır.
Esa mesa es demasiado baja para trabajar bien.
O masa çalışmak için çok alçak.
El libro está debajo de la mesa.
Kitap masanın altında.
Quiero bajar el vólumen del televisor.
Televizyonun sesini kısmak istiyorum.
¡Ten cuidado al bajar las escaleras!
Merdivenlerden aşağı inerken dikkatli ol!
KLM-020