Ay: Ağustos 2013

Geniş Zaman: Düzenli Fiiller

“Geniş Zaman: Düzenli Fiiller – El Tiempo Presente: Verbos Regulares”

İspanyolca‘da mastar hâlindeki fiiller 3 gruba ayrılmaktadır:

1- Sonu “-ar” ile bitenler.

hablar (konuşmak), trabajar (çalışmak), comprar (satın almak), llamar (aramak, çağırmak), …

2- Sonu “-er” ile bitenler.

comer (yemek), beber (içmek), aprender (öğrenmek), comprender (anlamak), …

3- Sonu “-ir” ile bitenler.

vivir (yaşamak), decidir (karar vermek), describir (tanımlamak), sufrir (acı çekmek), …

3 gruba ayrılan mastar hâlindeki fiillerin geniş zaman çekim ekleri aşağıdaki tablolarda örneklerini görebileceğiniz şekildedir. Öncelikle sonlarından “-ar, -er ve -ir” mastar ekleri silinir ve sonrasında şahıs ekleri eklenir.

“-ar” kategorisindeki düzenli fiillerin tamamının çekimi “hablar” fiilinin tablosundaki gibidir.

Hablar konuşmak geniş zaman

“-er” kategorisindeki düzenli fiillerin tamamının çekimi “comer” fiilinin tablosundaki gibidir.

comer yemek geniş zaman

“-ir” kategorisindeki düzenli fiillerin tamamının çekimi “vivir” fiilinin tablosundaki gibidir.

vivir yaşamak geniş zaman

KULLANIMI:

1- Geniş zaman; bilgilendirmeler, tanımlamalar yapılırken ve genel gerçekler ifade edilirken:

El banco abre a las 8:00. (Banka saat 8’de açılır.)
Dos y dos suman cuatro. (İki iki daha dört eder.)
Ahmet vive en İzmir y yo vivo en Ankara. (Ahmet İzmir’de yaşıyor/yaşar ve ben Ankara’da yaşıyorum/yaşarım.)

2- Alışkanlık olarak veya sıklıkla gerçekleştirdiğimiz eylemler hakkında konuşurken:

En mi casa comemos a las 3. (Bizim evimizde/Bizim evde/Benim evimde saat 3’te yeriz/yemek yeriz.)
Los sábados también trabajo. (Cumartesileri ben de çalışıyorum/çalışırım.)

3- Talimat ve direktif verilirken:

Para hablar por teléfono, primero levantas el auricular. (Telefon ile konuşmak için, öncelikle ahizeyi kaldırınız.)

4- Gelecek hakkında konuşurken:

En junio termino el curso y vamos de vacaciones. (Haziran’da kurs bitiyor/biter/bitecek ve biz tatile gidiyoruz/gideceğiz/gideriz.)

GRM-005
 

También ve Tampoco

TAMBIÉN ve TAMPOCO ZARFLARI

También ve Tampoco zarfları, İspanyolca’da “de”, “da”, “dahi”, “ayrıca” gibi anlamları ifade etmek için kullanılmaktadır. Ancak hangisinin ne zaman kullanılacağı konusunda sık sık yanılgıya düşülmektedir. Aradaki farkın aslında çok basit olması itibariyle, bu konuda kısa bir açıklama, iki ifadenin birbirine karıştırılmasını engelleyebilir.

TAMBIÉN:

Olumluluk, benzerlik ve eşitlik ifade eder.

También; daha önce söylenmiş olan bir şeyin üzerine ekleme yapmak için kullanılır. Yani, en basit şekli ile; bir diyalog içerisinde karşınızdaki kişiden duymuş olduğunuz “Ben bugün şuraya gideceğim.” gibi olumlu bir cümle, aslında sizin de yapacağınız eyleme işaret ediyorsa, “Ben de” derken También zarfını kullanabilirsiniz.

Yo soy Turco. (Ben Türküm.)
Yo tambíen. veya Yo tambíen soy Turco. (Ben de Türküm.)

Üzerine ekleme yapılacak olan ifadenin mutlaka bir başkası tarafından söylenmiş olması da şart değildir;

Yo quiero ir al cine y también al teatro hoy. (Bugün sinemaya ve ayrıca tiyatroya (da) gitmek istiyorum.)

TAMPOCO:

Olumsuzluk, zıtlık ifade eder.

Tampoco; daha önce söylenmiş bir şeyin olumsuzlaştırılması veya aksinin ortaya atılması için kullanılır. Yani, en basit şekli ile; bir diyalog içerisinde karşınızdaki kişiden duymuş olduğunuz “Ben bugün şunu yapmayacağım.” gibi olumsuz bir cümle, sizin de yapacağınız bir eyleme işaret ediyor ise; “Ben de” derken Tampoco zarfını kullanabilirsiniz.

Not: Tampoco zarfı, zaten içerisinde olumsuz bir ifadeyi barındırdığı için, olumsuzluk bildiren “no” zarfına tekrar gerek kalmamaktadır.

Selin: Yo no soy abogada. (Ben avukat değilim.)
Ali: Yo tampoco. veya Yo tampoco soy abogado. (Ben de avukat değilim.)

Olumsuzlaştırılacak olan ifadenin mutlaka bir diyalog içerisinde geçmesi de şart değildir;

Ali: Selin no es abogada y yo tampoco. (Selin avukat değil ve ben de değilim.)

Not: “Selin no es abogada y yo también no soy abogado.” gibi bir kullanım hatalı bir kullanım olacaktır. También no ifadesi yerine “tampoco” zarfı kullanılmalıdır.

GENEL NOT: También kullanılması gereken, yani olumlu ifadelerde “ve” bağlacına ihtiyaç duyduğumuz durumlarda “y” kullanırken; tampoco kullanılması gereken, yani olumsuz ifadelerde “ve” bağlacına ihtiyaç duyduğumuz durumlarda “ni” kullanırız;

Me gusta ir al cine, tambíen al teatro y a la playa. (Sinemaya, ayrıca tiyatroya ve de sahile gitmeyi severim.)
No me gusta ir al cine, tampoco al teatro ni a la playa. (Sinemaya, tiyatroya ve ne de sahile gitmeyi sevmem.)

GRM-007

Decir – Söylemek

DECIR – Söylemek, Anlatmak

No me mientas, tus ojos lo dicen todo. (Yalan söyleme bana, gözlerin anlatıyor her şeyi.)

Mentir: Yalan söylemek
(la) Mentira: Yalan
(el) Ojo: Göz

Si quieres decir adiós, dímelo ahora. (Eğer güle güle demek istiyorsan, (bana onu) şimdi söyle.)

Querer: İstemek
Adiós: Güle güle, hoşçakal
Ahora: Şimdi

KLM-006

Tener – Sahip Olmak

TENER – Sahip olmak

İspanyolca’da “tener” fiili “sahip olmak” anlamına gelmektedir.
Ancak örneklerde görülebileceği gibi sık sık, Türkçe’de farklı anlamlara gelebilecek ifadeler içerisinde kullanılmaktadır.

Tener sed (Susamak)
Tener hambre (Acıkmak)
Tener suerte (Şanslı olmak)
Tener sueño (Uykusu olmak)
Tener prisa (Acelesi olmak)
Tener miedo (Korkmak)
Tener frío (Üşümek)
Tener calor (Terlemek, Sıcaklamak)
Tener razon (Haklı olmak)

“Tener + que”  ise bir şeyin yapılmak zorunda olduğunu ifade ederken kullanılır.

Tener que trabajar (Çalışmak zorunda olmak)
Tengo que salir ahora. (Şimdi ayrılmak zorundayım/ayrılmam gerek.)

KLM-009

Soñar – Hayal Etmek

Soñar:
Hayal etmek

Si lo puedes soñar, lo puedes hacer. (Eğer hayal edebilirsen, yapabilirsin.)

Si: Eğer
Hacer: Yapmak

Sueño: Hayal, Rüya

Cuando ayudas a otros a alcanzar sus sueños, tu acanzas los tuyos. (Başkalarına hayallerine ulaşmalarında yardım ettiğinizde, siz de hayallerinize ulaşırsınız.)

Ayudar: Yardım etmek
Tuyos: Seninkiler (Konu anlatımı için tıklayınız.)

KLM-010

Vivir – Yaşamak

Vivir:
Yaşamak

No puedo vivir sin ti. (Sensiz yaşayamam.)

Sin ti: Sensiz

Vida: Hayat
Música: Müzik

La música es vida. (Müzik hayattır.)

KLM-011

Hacer Ruido – Gürültü Yapmak

Hacer rudio:
Ses yapmak, gürültü yapmak, …

¡No hagas mucho ruido! (Çok gürültü yapma!)

Mucho: Çok, Fazla
Más: Daha fazla

KLM-014