un café solo – sütsüz kahve Un café solo por favor. – Sütsüz kahve lütfen.
un café con leche – sütlü kahve Un café con leche, gracias. – Sütlü kahve, teşekkürler.
un bocadillo – sandviç Yo quiero un bocadillo de jamón. – Jambonlu sandviç istiyorum. Yo quiero… – … istiyorum. Yo quiero una torta, gracias. – Bir sandviç istiyorum, teşekkürler. Yo quiero un café con leche. – Bir sütlü kahve istiyorum.
Para mí… – Bana… Para mí un pan con queso, por favor. – Bana peynirli sandviç lütfen. Para mí un café con leche, por favor. – Bana sütlü bir kahve lütfen.
İspanya’da ve Latin Amerika ülkelerinde kahve ve sandviç için kullanılan ifadeler farklılaşabilmektedir.
Aşağıdaki kullanımların üçü de bisiklet sürmek, bisikletle gitmek anlamlarında kullanılmaktadır. Aralarında bölgesel veya ülkesel kullanım farkları bulunmaktadır. Ayrıca günlük kullanımda bicicleta yerine bici kelimesi de kullanılabilmektedir.
Andar en bicicleta
Montar en bicicleta
Ir en bicicleta
Örneğin İspanya‘da “montar en bicicleta” yaygın olarak kullanılmaktayken, Şili‘de “andar en bicicleta” veya “ir en bicicleta” ve Arjantin‘de ise “andar en bicicleta” en yaygınıdır.
Ando en bicicleta a la oficina cada día – Ben ofise her gün bisikletle giderim.
Monto en bicicleta a la oficina cada día – Ben ofise her gün bisikletle giderim.
Voy en bicicleta a la oficina cada día – Ben ofise her gün bisikletle giderim.
İspanyolca’da renklerin, tanımladıkları isimlere bağlı olarak değişen tekil ve çoğul halleri bulunmaktadır. Aynı zamanda renklerin cinsiyetleri de isimlere göre değişiklik göstermektedir.
rosa – pembe
naranja – turuncu
azul – mavi
blanco / blanca – beyaz
negro / negra – siyah
marrón – kahverengi
verde – yeşil
gris – gri
rojo / roja – kırmızı
amarillo / amarilla– sarı
Estas gafas negras son bonitas. (Bu siyah gözlükler çok güzel.)
Aquellos móviles negros son muy viejos. (Şuradaki siyah cep telefonları çok eski.)
Ali tiene los ojos azules. (Ali’nin gözleri mavi.)
İstisna
Ancak bazı istisnalar da vardır.
Hem eril hem de dişil isimler için aynı formda kalan renkler:
la camisa = gömlek
una camisa azul
una camisa verde
una camisa naranja
una camisa rosa
una camisa gris
Dikkat etmemiz gereken nokta ise, bunların eril ve dişil form anlamında istisna olmasına rağmen diğer renkler gibi tekil ve çoğul olarak değişebilmesidir.
dos camisas azules
dos camisas verdes
dos camisas naranjas
dos camisas rosas
dos camisas grises
İspanyolca’da saber ve conocer fiillerinin ikisi de bilmek anlamına gelir. Fakat bu iki fiil İspanyolca’da farklı anlamlarda kullanılmaktadır ve birbirinin yerine geçmezler.
SABER – BİLMEK
Saber fiili gerçekler ve öğrenilmiş yetenekler hakkında konuşurken kullanılır. Örneğin, ezberlemiş olduğunuz bilgilerden, bisiklet sürmeyi bildiğinizden, bir dili bildiğinizden bahsederkensaber fiili kullanılır.
saber – bilmek
Ali no sabe hablar inglés. – Ali İngilizce konuşmayı bilmiyor.
Halil no sabe nadar. – Halil yüzmeyi bilmiyor.
Sé cocinar. – Yemek yapmayı biliyorum.
Sabes dónde está el restaurante? – Restoranın nerede olduğunu biliyor musun?
İlk üç örnekte görebileceğiniz gibi saber + fiil yapısı ile bir şeyin nasıl yapılacağını bildiğinizden bahsedebilirsiniz.
CONOCER – BİLMEK, TANIMAK
Conocer fiili bir şeyi tanımak, bir şeye tanıdık olmak anlamlarında kullanılır. Örneğin bir kişiyi, bir yeri, bir kitabı, bir filmi, bir şehribildiğinizden bahsederkenconocer fiilini kullanmanız gerekir.
conocer – bilmek, tanınmak
Conoces este restaurante? – Bu restoranı biliyor musun?
Conozco un libro que tal vez te interese. – İlgini çekebilecek bir kitap biliyorum.
Mehtap no conoce Ankara. – Mehtap Ankara’yı bilmiyor.
Conoces a Ahmet? –Ahmet’i tanıyor musun?
Conoces a mi hermano? – Erkek kardeşimi tanıyor musun?
İspanyolca’da kişilerden bahsederken öncesinde a kullanılmaktadır.
Bu yazımızda İspanyolca’da muy ve mucho arasındaki farkları ve nasıl kullanıldıklarını inceleyeceğiz.
Muy ve mucho kelimelerinin ikisi de “çok“, “fazla“, “çok fazla” gibi anlamlara sahip olabilmektedir.
Muy
Nitelikten, karakteristikten veya bir işin nasıl yapıldığından bahsederken kullanılır. Bahsedilen şeyin derecesini artırmak için kullanılır.
Genellikle “nasıl?”, “hangi şekilde?” ve bazen de yer bildirimlerinde “ne kadar?” gibi sorulara cevap verebilir.
Femenino ya da masculino formları yoktur. Her zaman muy şeklinde kullanılır.
Tekil ve çoğul formları yoktur. Her zaman muy şeklinde kullanılır.
Muy tek başına kullanılmamaktadır.
Genellikle muy + sıfat şeklinde karşılaşabiliriz.
El es muyinteligente. – O çok zekidir. (Onun ne kadar zeki olduğunu, zeki olmasının niteliğini tanımlıyoruz. Zekiliğinin derecesini artırarak belirtiyoruz.)
Tú hablas español muy rápido. – Çok hızlı İspanyolca konuşuyorsun. (Ne şekilde, nasıl İspanyolca konuştuğunu tanımlıyoruz. Konuşmasının hızının derecesini artırarak belirtiyoruz.)
El banco está muy cerca. – Banka çok yakındadır. (Bankanın ne kadar yakında olduğunu tanımlıyoruz. Bir anlamda da yakınlığının niteliğini tanımlıyoruz. Yakınlığın derecesini artırarak belirtiyoruz.)
Ali es muy rico – Ali çok zengindir. (Alinin zenginliğinin niteliğini tanımlıyoruz. Zenginliğinin derecesini artırarak belirtiyoruz.)
Muy ile kulanılmış bazı örnekler:
Muy cerca
Muy lejos
Muy bien
Muy mal
Muy rápido
Muy grande
Muy pequeño
Muy inteligente
Muy bonita
Muy guapo
Mucho
Nicelik ve miktarı tanımlarken kullanılır.
Sıfat olarak kullanıldığında tekil ve çoğul formlarına, femenino ve masculino formlarına girebilmektedir. (Mucho, mucha, muchos, muchas)
Zarf olarak kullanıldığında her zaman mucho olarak kullanılmaktadır.
Mucho bazı durumlarda tek başına kullanılabilmektedir.
mucho + isim
Ali es muy rico. Él tiene muchodinero. – Ali çok zengindir. Onun çok parası vardır. (Paranın miktarını, niceliğini belirtiyoruz.)
Hay muchas manzanas aquí – Burada çok fazla elma vardır. (Elmanın miktarını, niceliğini belirtiyoruz.)
Mi hija tiene muchoszapatos – Kızımın çok fazla ayakkabısı vardır. (Ayakkabıların miktarını, niceliğini belirtiyoruz.)
Fiil + mucho
(Yo) trabajo mucho – (Ben) çok fazla çalışıyorum. (Burada mucho zarf olarak kullanılmakta ve herhangi bir tekil/çoğul ya da eril/dişil forma girmemektedir.)
Bu durum aşağıdaki örnekle karıştırılmamalıdır. Çünkü mucho + isim yapısı kullanılmıştır.
(Yo) tengo mucho trabajo – (Benim) çok fazla işin var. (Burada mucho sıfat olarak kullanılmakta ve sahip olduğum işin miktarını, niceliğini belirtmektedir.)
100- cien
200- doscientos, as
300- trescientos, as
400- cuatrocientos, as
500- quinientos, as
600- seiscientos, as
700- setecientos, as
800- ochocientos, as
900- novecientos, as
1000- mil
2000- dos mil
3000- tres mil
4000- cuatro mil
5000- cinco mil
6000- seis mil
7000- siete mil
8000- ocho mil
9000- nueve mil
2 basamaklı sayıları devam ettirmek için:
(20’li sayıların kendine has bir düzeni bulunuyor.)
21- veintiuno
22- veintidós
…
29- veintinueve
31- treinta y uno
32- treinta y dos
…
39- treinta y nueve
41’den 99’a kadar olan sayılar için de 30’lu sayılardaki yöntemi kullanıyoruz.
100’lü sayıları yazarken ise
100- cien
101- ciento uno
102- ciento dos
….
109- ciento nueve
Ciento her zaman masculino formda kullanılmaktadır. Ancak 200-900‘lü diğer sayılar feminine olarak da kullanılabilmektedir. Yani sonlarındaki -os kısmı -as olabilmektedir.