Category Archive : KELİME BİLGİSİ

andar montar ir

Andar en bicicleta

Bisiklet sürmek

Aşağıdaki kullanımların üçü de bisiklet sürmek, bisikletle gitmek anlamlarında kullanılmaktadır. Aralarında bölgesel veya ülkesel kullanım farkları bulunmaktadır. Ayrıca günlük kullanımda bicicleta yerine bici kelimesi de kullanılabilmektedir.


Andar en bicicleta
Montar en bicicleta
Ir en bicicleta

Örneğin İspanya‘da “montar en bicicleta” yaygın olarak kullanılmaktayken, Şili‘de “andar en bicicleta” veya “ir en bicicleta” ve Arjantin‘de ise “andar en bicicleta” en yaygınıdır.


Ando en bicicleta a la oficina cada día – Ben ofise her gün bisikletle giderim.


Monto en bicicleta a la oficina cada día – Ben ofise her gün bisikletle giderim.


Voy en bicicleta a la oficina cada día – Ben ofise her gün bisikletle giderim.

colores

İspanyolca Renkler

İspanyolca’da renklerin, tanımladıkları isimlere bağlı olarak değişen tekil ve çoğul halleri bulunmaktadır. Aynı zamanda renklerin cinsiyetleri de isimlere göre değişiklik göstermektedir.

rosa – pembe
naranja – turuncu
azul – mavi
blanco / blanca – beyaz
negro / negra – siyah
marrón – kahverengi
verde – yeşil
gris – gri
rojo / roja – kırmızı
amarillo / amarilla – sarı

İstisna

Ancak bazı istisnalar da vardır.

Hem eril hem de dişil isimler için aynı formda kalan renkler:

la camisa = gömlek

una camisa azul
una camisa verde
una camisa naranja
una camisa rosa
una camisa gris

Dikkat etmemiz gereken nokta ise, bunların eril ve dişil form anlamında istisna olmasına rağmen diğer renkler gibi tekil ve çoğul olarak değişebilmesidir.

dos camisas azules
dos camisas verdes
dos camisas naranjas
dos camisas rosas
dos camisas grises

Saber ve Conocer

Saber ve Conocer

Kullanımları ve Farkları

İspanyolca’da saber ve conocer fiillerinin ikisi de bilmek anlamına gelir. Fakat bu iki fiil İspanyolca’da farklı anlamlarda kullanılmaktadır ve birbirinin yerine geçmezler.

SABER – BİLMEK

Saber fiili gerçekler ve öğrenilmiş yetenekler hakkında konuşurken kullanılır. Örneğin, ezberlemiş olduğunuz bilgilerden, bisiklet sürmeyi bildiğinizden, bir dili bildiğinizden bahsederken saber fiili kullanılır.

ispanyolca saber

saber – bilmek

  Ali no sabe hablar inglés. – Ali İngilizce konuşmayı bilmiyor.

  Halil no sabe nadar. – Halil yüzmeyi bilmiyor.

  cocinar. – Yemek yapmayı biliyorum.

  Sabes dónde está el restaurante? – Restoranın nerede olduğunu biliyor musun?

İlk üç örnekte görebileceğiniz gibi saber + fiil yapısı ile bir şeyin nasıl yapılacağını bildiğinizden bahsedebilirsiniz.

CONOCER – BİLMEK, TANIMAK

Conocer fiili bir şeyi tanımak, bir şeye tanıdık olmak anlamlarında kullanılır. Örneğin bir kişiyi, bir yeri, bir kitabı, bir filmi, bir şehri bildiğinizden bahsederken conocer fiilini kullanmanız gerekir.

ispanyolca conocer

conocer – bilmek, tanınmak

  Conoces este restaurante? – Bu restoranı biliyor musun?

  Conozco un libro que tal vez te interese. – İlgini çekebilecek bir kitap biliyorum.

  Mehtap no conoce Ankara. – Mehtap Ankara’yı bilmiyor.

  Conoces a Ahmet? Ahmet’i tanıyor musun?

  Conoces a mi hermano? – Erkek kardeşimi tanıyor musun?

İspanyolca’da kişilerden bahsederken öncesinde a kullanılmaktadır.

muy mucho

Muy ve Mucho

Muy ve Mucho

Kullanımları ve Farkları

Bu yazımızda İspanyolca’da muy ve mucho arasındaki farkları ve nasıl kullanıldıklarını inceleyeceğiz.

Muy ve mucho kelimelerinin ikisi de “çok“, “fazla“, “çok fazla” gibi anlamlara sahip olabilmektedir.

Muy

  • Nitelikten, karakteristikten veya bir işin nasıl yapıldığından bahsederken kullanılır. Bahsedilen şeyin derecesini artırmak için kullanılır.
  • Genellikle “nasıl?”, “hangi şekilde?” ve bazen de yer bildirimlerinde “ne kadar?” gibi sorulara cevap verebilir.
  • Femenino ya da masculino formları yoktur. Her zaman muy şeklinde kullanılır.
  • Tekil ve çoğul formları yoktur. Her zaman muy şeklinde kullanılır.
  • Muy tek başına kullanılmamaktadır.

Genellikle muy + sıfat şeklinde karşılaşabiliriz.

  El es muy inteligente. – O çok zekidir. (Onun ne kadar zeki olduğunu, zeki olmasının niteliğini tanımlıyoruz. Zekiliğinin derecesini artırarak belirtiyoruz.)

  Tú hablas español muy rápido. – Çok hızlı İspanyolca konuşuyorsun. (Ne şekilde, nasıl İspanyolca konuştuğunu tanımlıyoruz. Konuşmasının hızının derecesini artırarak belirtiyoruz.)

  Estoy muy enojado.  – Çok kızgınım. (Kızgınlığımın niteliğini tanımlıyoruz. Kızgınlığımın derecesini artırarak belirtiyoruz.)

  El banco está muy cerca. – Banka çok yakındadır. (Bankanın ne kadar yakında olduğunu tanımlıyoruz. Bir anlamda da yakınlığının niteliğini tanımlıyoruz. Yakınlığın derecesini artırarak belirtiyoruz.)

  Ali es muy ricoAli çok zengindir. (Alinin zenginliğinin niteliğini tanımlıyoruz. Zenginliğinin derecesini artırarak belirtiyoruz.)

Muy ile kulanılmış bazı örnekler:

Muy cerca
Muy lejos
Muy bien
Muy mal
Muy rápido
Muy grande
Muy pequeño
Muy inteligente
Muy bonita
Muy guapo

Mucho

  • Nicelik ve miktarı tanımlarken kullanılır.
  • Sıfat olarak kullanıldığında tekil ve çoğul formlarına, femenino ve masculino formlarına girebilmektedir. (Mucho, mucha, muchos, muchas)
  • Zarf olarak kullanıldığında her zaman mucho olarak kullanılmaktadır.
  • Mucho bazı durumlarda tek başına kullanılabilmektedir.

mucho + isim

  Ali es muy rico. Él tiene mucho dinero. – Ali çok zengindir. Onun çok parası vardır. (Paranın miktarını, niceliğini belirtiyoruz.)

  Hay muchas manzanas aquí – Burada çok fazla elma vardır. (Elmanın miktarını, niceliğini belirtiyoruz.)

  Mi hija tiene muchos zapatosKızımın çok fazla ayakkabısı vardır. (Ayakkabıların miktarını, niceliğini belirtiyoruz.)

Fiil + mucho

  (Yo) trabajo mucho(Ben) çok fazla çalışıyorum. (Burada mucho zarf olarak kullanılmakta ve herhangi bir tekil/çoğul ya da eril/dişil forma girmemektedir.)

Bu durum aşağıdaki örnekle karıştırılmamalıdır. Çünkü mucho + isim yapısı kullanılmıştır.

  (Yo) tengo mucho trabajo (Benim) çok fazla işin var. (Burada mucho sıfat olarak kullanılmakta ve sahip olduğum işin miktarını, niceliğini belirtmektedir.)

 

Mucho‘nun zıttı poco‘dur.

  Mucho, mucha, muchos, muchas – Poco, poca, pocos, pocas

Mucho’nun bazı ifadelerde kalıp olarak kullanıldığı görülebilir.

  Muchas gracias – Çok teşekkürler
  Mucho gusto – Tanıştığımıza memnun oldum

İspanyolca Sayılar

 

Unidades Decenas Centenas Millares
0- cero
1- uno
2- dos
3- tres
4- cuatro
5- cinco
6- seis
7- siete
8- ocho
9- nueve
10- diez
11- once
12- doce
13- trece
14- catorce
15- quince
16- dieciséis
17- diecisiete
18- dieciocho
19- diecinueve
20- veinte
30- treinta
40- cuarenta
50- cincuenta
60- sesenta
70- setenta
80- ochenta
90- noventa
100- cien
200- doscientos, as
300- trescientos, as
400- cuatrocientos, as
500- quinientos, as
600- seiscientos, as
700- setecientos, as
800- ochocientos, as
900- novecientos, as
1000- mil
2000- dos mil
3000- tres mil
4000- cuatro mil
5000- cinco mil
6000- seis mil
7000- siete mil
8000- ocho mil
9000- nueve mil

2 basamaklı sayıları devam ettirmek için:

(20’li sayıların kendine has bir düzeni bulunuyor.)
21- veintiuno
22- veintidós

29- veintinueve

31- treinta y uno
32- treinta y dos

39- treinta y nueve

41’den 99’a kadar olan sayılar için de 30’lu sayılardaki yöntemi kullanıyoruz.

100’lü sayıları yazarken ise

100- cien
101- ciento uno
102- ciento dos
….
109- ciento nueve

Ciento her zaman masculino formda kullanılmaktadır. Ancak 200-900‘lü diğer sayılar feminine olarak da kullanılabilmektedir. Yani sonlarındaki -os kısmı -as olabilmektedir.

Bajar – İndirmek, Düşürmek

  Bajar: Aşağı inmek, İndirmek, Düşürmek, Alçaltmak
  Bajo: Düşük, Kısa
  Debajo (de): Aşağıda, Altta

  Ahmet es un poco bajo para su edad.
Ahmet yaşı için biraz kısadır.

  Esa mesa es demasiado baja para trabajar bien.
O masa çalışmak için çok alçak.

  El libro está debajo de la mesa.
Kitap masanın altında.

  Quiero bajar el vólumen del televisor.
Televizyonun sesini kısmak istiyorum.

  ¡Ten cuidado al bajar las escaleras!
Merdivenlerden aşağı inerken dikkatli ol!

 

KLM-020

Lo Siento – Üzgünüm

İspanyolcada karşımızdaki kişiye üzgün olduğumuzu ifade etmenin bazı yolları mevcuttur. Fakat bunların her biri kendi aralarında farklılık gösterir. Yolda yürürken birisine yanlışlıkla çarptığınızda kullanmanız gereken ifade ile bir arkadaşınızın doğum gününü kutlamayı unuttuğunuzda kullanmanız gereken ifade, yani vermek istediğiniz duygu farklı olabilir.

Sentir: Hissetmek
Lo siento: Üzgünüm
Perdón: Pardon
No importa: Önemli değil
No pasa nada: Önemli değil
Te perdono: Sorun değil (Affettim anlamında)

Örneğin birine yol sorarken veya yanlışlıkla çarptığımızda ve bu gibi karşı tarafa rahatsızlık verdiğimiz anlık durumlarda perdón ifadesini kullanmak doğrudur. Lo siento ifadesi ise bir üzüntü hissini yansıtmaktadır.

Perdón, ¿me podrías ayudar?
Pardon, bana yardımcı olabilir misiniz?

Lo siento, perdóname.
Üzgünüm, beni affet.

KLM-019

No Entiendo – Anlamıyorum

İspanyolcada karşınızdakinin size ne dediğini anlamadığınızda kullanabileceğiniz ifadeler:

No entiendo: Anlamıyorum
No comprendo: Anlamıyorum
No lo entiendo: Onu (bir şeyi) anlamıyorum
No te entiendo: Seni anlamıyorum.
No le entiendo: Onu (erkek) anlamıyorum.
No la entiendo: Onu (kadın) anlamıyorum.

Entendemos el inglés.
İngilizce anlıyoruz.

Ojalá me comprendáis bien.
Beni iyi anladığınızı umuyorum.

Creo que te entendí mal.
Sanırım seni yanlış anladım.

KLM-018

Adiós – Güle Güle

İspanyolcada karşınızdaki kişi veya kişilerle vedalaşmak için aşağıdaki ifadeleri kullanabilirsiniz:

Adiós: Güle güle
Hasta mañana: Yarın görüşürüz
Hasta luego: Sonra görüşürüz
Hasta la vista: Görüşmek üzere
Nos vemos: Görüşürüz

Adiós ifadesi yaygın olarak kullanılmakla birlikte, eğer karşınızdaki kişiyi tekrar görmeyi ummuyoranız kullanılması daha kibar olan bir ifadedir. Daha sonra görüşeceğiniz bir kişi ile vedalaşıyorsanız diğer ifadeleri tercih etmeniz daha hoş olacaktır.

İspanya’da Galicia bölgesinde “chao“, Basque bölgesinde de “abur” ifadeleri de kullanılmaktadır. Fakat daha çok gençler arasında kullanımları yaygındır.

İspanya’da vedalaşırken Türkiye’de de genellikle olduğu gibi yakın görülen kişilerle iki yanaktan öperek vedalaşılabilir. Bu, kadınlar arasında erkeklerden daha yaygındır.

 

KLM-017

De Nada – Bir Şey Değil

DE NADA – Bir şey değil

İspanyolcada size teşekkür edildiğinde karşılığında kullanabileceğiniz ifadeler:

 

De nada: Bir şey değil
No hay de qué: Bir şey değil
No tiene importancia: Önemli değil
Encantado: Zevkle
Un placer: Zevkle

Gracias por tu ayuda.

Yardımın için teşekkürler.

KLM-016

Gracias – Teşekkürler

GRACIAS – Teşekkürler

Aşağıdaki örneklerde teşekkür etmenin İspanyolcadaki farklı kullanımlarını bulabilirsiniz. Ancak “gracias” kelimesi bunlardan en yaygın ve evrensel olarak kullanılanıdır. Karşınızdakine birçok durumda teşekkürlerinizi sunarken bu ifadeyi kullanabilirsiniz.

Gracias: Teşekkürler
Muchas gracias: Çok teşekkürler
Te doy las gracias: Sana teşekkürlerimi sunarım
Te lo agradezco: (Onun için) teşekkür ederim

 

KLM-015

También ve Tampoco

TAMBIÉN ve TAMPOCO ZARFLARI

También ve Tampoco zarfları, İspanyolca’da “de”, “da”, “dahi”, “ayrıca” gibi anlamları ifade etmek için kullanılmaktadır. Ancak hangisinin ne zaman kullanılacağı konusunda sık sık yanılgıya düşülmektedir. Aradaki farkın aslında çok basit olması itibariyle, bu konuda kısa bir açıklama, iki ifadenin birbirine karıştırılmasını engelleyebilir.

TAMBIÉN:

Olumluluk, benzerlik ve eşitlik ifade eder.

También; daha önce söylenmiş olan bir şeyin üzerine ekleme yapmak için kullanılır. Yani, en basit şekli ile; bir diyalog içerisinde karşınızdaki kişiden duymuş olduğunuz “Ben bugün şuraya gideceğim.” gibi olumlu bir cümle, aslında sizin de yapacağınız eyleme işaret ediyorsa, “Ben de” derken También zarfını kullanabilirsiniz.

Yo soy Turco. (Ben Türküm.)
Yo tambíen. veya Yo tambíen soy Turco. (Ben de Türküm.)

Üzerine ekleme yapılacak olan ifadenin mutlaka bir başkası tarafından söylenmiş olması da şart değildir;

Yo quiero ir al cine y también al teatro hoy. (Bugün sinemaya ve ayrıca tiyatroya (da) gitmek istiyorum.)

TAMPOCO:

Olumsuzluk, zıtlık ifade eder.

Tampoco; daha önce söylenmiş bir şeyin olumsuzlaştırılması veya aksinin ortaya atılması için kullanılır. Yani, en basit şekli ile; bir diyalog içerisinde karşınızdaki kişiden duymuş olduğunuz “Ben bugün şunu yapmayacağım.” gibi olumsuz bir cümle, sizin de yapacağınız bir eyleme işaret ediyor ise; “Ben de” derken Tampoco zarfını kullanabilirsiniz.

Not: Tampoco zarfı, zaten içerisinde olumsuz bir ifadeyi barındırdığı için, olumsuzluk bildiren “no” zarfına tekrar gerek kalmamaktadır.

Selin: Yo no soy abogada. (Ben avukat değilim.)
Ali: Yo tampoco. veya Yo tampoco soy abogado. (Ben de avukat değilim.)

Olumsuzlaştırılacak olan ifadenin mutlaka bir diyalog içerisinde geçmesi de şart değildir;

Ali: Selin no es abogada y yo tampoco. (Selin avukat değil ve ben de değilim.)

Not: “Selin no es abogada y yo también no soy abogado.” gibi bir kullanım hatalı bir kullanım olacaktır. También no ifadesi yerine “tampoco” zarfı kullanılmalıdır.

GENEL NOT: También kullanılması gereken, yani olumlu ifadelerde “ve” bağlacına ihtiyaç duyduğumuz durumlarda “y” kullanırken; tampoco kullanılması gereken, yani olumsuz ifadelerde “ve” bağlacına ihtiyaç duyduğumuz durumlarda “ni” kullanırız;

Me gusta ir al cine, tambíen al teatro y a la playa. (Sinemaya, ayrıca tiyatroya ve de sahile gitmeyi severim.)
No me gusta ir al cine, tampoco al teatro ni a la playa. (Sinemaya, tiyatroya ve ne de sahile gitmeyi sevmem.)

GRM-007

Punto débil – Zaaf

PUNTO DÉBIL – Zayıf nokta, zaaf

El único punto débil del ser humano es la ignorancia.

(İnsanoğlunun tek zayıf noktası cehalettir.)

Único: Tek
Ser humano: İnsanoğlu
Ignorancia: Cehalet

 

KLM-001

Juzgar – Yargılamak

JUZGAR – Yargılamak, Değerlendirmek

İspanyolca’da juzgar fiili; yargılamak, değerlendirmek gibi anlamlara karşılık gelmektedir.

No tenemos derecho a juzgar lo que no somos capaces de entender.

(Anlamaya gücümüzün yeterli olmadığı şeyi yargılama hakkımız yoktur.)

Derecho: Hak, Doğru, Sağ
Entender: Anlamak, İdrak etmek

KLM-002

A lo mejor – Quizás – Tal vez

“A lo mejor – Quizás – Tal vez” Kullanımları

Quizá / Quizás / A lo mejor / Tal vez (talvez) = Belki, Muhtemelen, …

Quizá” ve “Quizás” arasında sadece bölgesel kullanım farkları bulunmaktadır. (Latin Amerika ülkelerinde daha çok “Quizás” kullanılır.)

Quizá/quizás” ve “Tal vez” ile kullanılan fiillerin “subjuntivo” formda olması daha çok karşılaşılan bir durumdur.

A lo mejor” günlük konuşma diline daha yakın bir ifadedir ve bu ifade ile kullanılan fiiller ‘subjuntivo’ formda olmamalıdır.

Bu ifadeler anlam bakımından birbirlerine çok yakın olmakla birlikte, bunların aralarında kesinlik derecesi (ihtimalin kuvveti) açısından küçük bir fark olduğu söylenebilir:

A lo mejor > Quizás > Tal vez gibi bir sıralama yapmak mümkündür; ancak bu zarflarla birlikte kullanılan cümlenin anlamı da kesinlik açısından belirleyicidir.

Hay tres cosas que a lo mejor no sabes de mí. (Hakkımda muhtemelen bilmediğin üç şey var.)

Quizá no venga nadie. (Belki kimse gelmez.)

Tal vez no pensaron en esto. (Belki bunu akıllarına getirmemişlerdir.)

Sayfayı paylaşarak konunun daha çok kişi tarafından görüntülenmesine yardımcı olabilirsiniz. Soru, görüş, düzeltmeler ve eklemeleri aşağıdaki yorum panelinden iletebilirsiniz.

KLM-004

Mevsimler

Mevsim adları – Nombres de las estaciónes

İspanyolca’da ‘mevsim‘, ‘temporada‘ kelimesi ve aynı zamanda ‘istasyon’ anlamına da gelen ‘estación‘ kelimesi ile ifade edilmektedir. ‘Estación’ kelimesinin ‘mevsim’ ve ‘istasyon’ anlamlarının karıştırılmaması için cümlenin akışını takip etmek gerekir.

Mevsim: Estación (f), Temporada (f)

ilkbahar: primavera (f)

yaz: verano (m)

sonbahar: ótono (m)

kış: invierno (m)

La primavera empieza en marzo aquí. (İlkbahar, burada Mart ayında başlar.)

¿Cuándo empieza la nueva estación? (Yeni mevsim ne zaman başlıyor/başlayacak.)

¿Cuándo termina el verano? (Yaz ne zaman sona eriyor/erecek?)

El invierno es una de las cuatro estaciones. (Kış, dört mevsimden biridir.)

KLM-005

Haftanın Günleri

Haftanın günleri – Los días de la semana

Día (m) – Gün
Semana (f) – Hafta

İspanyolca’da günler, Türkçe’dekinden farklı olarak, cümle içerisindeki ilk kelime olmadıkları sürece küçük harfle başlayarak yazılmaktadırlar.

Bütün gün adları “masculino” formdadır. Yani artikelleri/belirteçleri “el”dir. Çoğul olarak kullanıldıklarında ise “los” belirteçi ile kullanılmaktadırlar.

Pazartesi: lunes

Salı: martes

Çarşamba: miércoles

Perşembe: jueves

Cuma: viernes

Cumartesi: sábado

Pazar: domingo

Gün adlarından bazıları, gezegen adları ile benzerlikleri ile dikkat çekebilir. Akılda tutulmakta zorlanılan veya karıştırılan kelimeler bu şekilde farklı ve tanıdık kelime grupları ile benzeştirilerek daha kalıcı olarak hafızada yer etmeleri sağlanabilir.

Lunes – (Luna) Ay
Martes – Mars
Miércoles – Merkür
Jueves – Jüpiter
Viernes – Venüs
Sábado – Satürn
Domingo – Dünya

KLM-003

Aylar – Meses

İspanyolca’da Ayların Yazılışı

Mes (m) = Ay

İspanyolca’da aylar, Türkçe’dekinden farklı olarak, cümle içerisinde ilk kelime olmadıkları sürece küçük harflerle yazılırlar.

Bütün ay adları “masculino”dur. Yani artikelleri/belirteçleri “el”dir. Çoğul olarak kullanıldıklarında ise “los” belirteçi ile kullanılırlar.

Ocak: enero

Şubat: febrero

Mart: marzo

Nisan: abril

Mayıs: mayo

Haziran: junio

Temmuz: julio

Ağustos: agosto

Eylül: septiembre

Ekim: octubre

Kasım: noviembre

Aralık: diciembre

  • Hay una fiesta en İzmir en agosto. (Ağustos ayında İzmir’de bir festival/parti var.)
  • No me gusta trabajar en los eneros. (Ocak aylarında çalışmayı sevmiyorum.)
  • Septiembre y octubre son meses del año. (Eylül ve Ekim, yılın aylarıdır.)

KLM-007

Suponer – Zannetmek, Varsaymak, Farz etmek

SUPONER – Zannetmek, Varsaymak, Sanmak, Farz etmek

Supongo que sí (Sanırım öyle)

Supongo que no (Sanırım öyle değil)

Supongo que Ali nos esperará en la estación. (Ali’nin bizi istasyonda bekleyeceğini zannediyorum.)

Esperar: Beklemek
La Estación: İstasyon

KLM-008

Decir – Söylemek

DECIR – Söylemek, Anlatmak

No me mientas, tus ojos lo dicen todo. (Yalan söyleme bana, gözlerin anlatıyor her şeyi.)

Mentir: Yalan söylemek
(la) Mentira: Yalan
(el) Ojo: Göz

Si quieres decir adiós, dímelo ahora. (Eğer güle güle demek istiyorsan, (bana onu) şimdi söyle.)

Querer: İstemek
Adiós: Güle güle, hoşçakal
Ahora: Şimdi

KLM-006

Tener – Sahip Olmak

TENER – Sahip olmak

İspanyolca’da “tener” fiili “sahip olmak” anlamına gelmektedir.
Ancak örneklerde görülebileceği gibi sık sık, Türkçe’de farklı anlamlara gelebilecek ifadeler içerisinde kullanılmaktadır.

Tener sed (Susamak)
Tener hambre (Acıkmak)
Tener suerte (Şanslı olmak)
Tener sueño (Uykusu olmak)
Tener prisa (Acelesi olmak)
Tener miedo (Korkmak)
Tener frío (Üşümek)
Tener calor (Terlemek, Sıcaklamak)
Tener razon (Haklı olmak)

“Tener + que”  ise bir şeyin yapılmak zorunda olduğunu ifade ederken kullanılır.

Tener que trabajar (Çalışmak zorunda olmak)
Tengo que salir ahora. (Şimdi ayrılmak zorundayım/ayrılmam gerek.)

KLM-009